ÇOCUKLARDA DİSİPLİN
Bizi sosyal medyadan takip edin

ÇOCUKLARDA DİSİPLİN

Çocuklarda disiplin ve hoşgörü birlikte olmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuk hayatının ilk gününden beri öğrenme sürecinde olan bir varlıktır. Öğrenme sürecinde olan kişi sık sık hata yapar. Mühim olan bu hataların çocuğa gerekli açıklamaları yaparak öğrenmeyle değiştirilmesidir. Çocuğa aşırı disiplin uygulanması, çocuğun bazı noktalarda sıkılmasını ve kendini ortaya koyma noktasında tereddütler yaşamasına neden olur. Aşırı disiplin çocuklarda kaygı belirtilerine yol açar ve çocuk kendisini devamlı gergin ve huzursuz hisseder. Çocuğun yaptığı hatalar hiçbir zaman görmemezlikten gelinmemeli, görmezlikten gelinen davranışlar çocuklarda pekişecektir. Bu nedenle uygun bir şekilde çocuğun yaptığı hatalar anlatılmalıdır. Aşırı hoşgörülü anne baba tutumunda ise, neyin doğru neyin yanlış, neyin yapılması gereken neyin yapılmamsı gereken davranış olduğunu bilemeyen bir çocuk haline gelmesine neden olur. Aşırı hoşgörü çocukta gevşek ve tutarsız bir yapının ortaya çıkmasına ve çocuğun sınırları devamlı genişletme gayretleri içine girmesine yol açar. Bu şekilde aşırı gevşetilmiş sınırlar çocuklarda davranış problemlerine yol açarak belli bir süre sonra anne baba için çocuğun davranışlarının çok büyük bir problem haline gelmesine neden olabilir. Bu nedenle anne babanın her ikisinin de disiplin ve hoşgörü konusunda sözbirliği içinde olmaları birbirinden farklı tutumlara girmemeleri gerekir. Özellikle evde yaşayan veya çocuk üzerinde etkinliği olan büyükanne ve büyükbabanın da bu konuda sınırları gevşetmek yerine, anne babaya yardımcı olmaya çalışmaları gerekir. Bu tutarsız durum çocuğun, nasıl davranacağını bilememesine ve davranış problemlerinin daha da artmasına neden olur. Anne babaların bu konuda disiplin ve hoşgörü dozunu tam olarak ayarlamaları önemlidir. Çocuğun normal psikososyal gelişimi için bu durum çok önemli bir noktadır.

KONSANTRE OLMAK (DİKKATİNİ TOPLAMAK)
Konsantrasyon, bir ışın demetine benzetilebilir. Beklenilen bu ışın demetinin tüm çevreyi değil, istenilen odak noktasını ayrıntılarıyla aydınlatmasıdır. Böylece çocuk, o noktadaki tüm detayları, herhangi bir problem olmadan algılayabilecek ve hafızasına gönderebilecektir.
Konsantrasyonun tam karşıtı olan “dikkat dağınıklığı” ise, çok geniş bir yelpazeye yayılmış ışınlara benzetilebilir. Bu ışınlar istenilen odak noktasını değil, tüm çevreyi aydınlatılır. Dolayısıyla, detaylar görülemez, görsel bütünlük sağlanamaz, algılanamaz ve hafızaya kaydedilemez.
Eğer çocukta, dikkat dağınıklığı görülüyorsa; üç faktörden söz edebiliriz. Bu faktörlerin bazen biri, bazen de birden fazlası bir arada bulunabilir.
1. Uygun olmayan dış faktörler
Çalışma ortamının fiziksel olarak uygun hale getirilmiş olması önemlidir. (Ses ve ısının iyi ayarlanmış olması, yeterli oksijenin sağlanması için havalandırılmış olması, çalışma süresi v.b)
Özellikle küçük yaştaki çocukların aynı anda çok fazla uyarıcı (TV., çok çeşitli oyuncak vb.) ile karşı karşıya kalması da dikkat dağınıklığı açısından risk oluşturmaktadır.
Ara vererek çalışmanın kayıp bir zaman olduğu düşünülmektedir. Ancak yapılan bilimsel çalışmalar, ara vererek çalışanların, ara vermeden çalışanlara göre daha kısa sürede öğrendiklerini ortaya koymaktadır. Konsantre olmuş 10 dk.lık çalışma, konsantre olmadan yapılan 30 dk.lık çalışmadan daha değerlidir.
2. Fiziksel ve/ veya psikolojik faktörler
Daha önceden tespit edilmemiş olan duyma veya görme problemleri, düşük benlik algısı, duygusal problemleri v.b durumlar konsantrasyon için önemlidir. Psikolojik bir faktörün etkisinin yanında sadece fiziksel bir faktörün de etken olabileceği düşünülmeli, görme/ işitme probleminin olup olmadığı bir doktor tarafından kontrol edilmelidir.
3.Eğitim ve alıştırmaların yetersizliği
Gerek okul öncesi dönemde, gerekse ilköğretim döneminde dikkatini yoğunlaştırmayı öğrenebileceği aktivitelerle yeterince karşılaşmamış olması, egzersiz yapma olanağının sağlanmamış olması olumsuz etkenler arasında yer alır .
Konsantrasyon zorluğuna neden olan faktör ailenin kendi içinde yapacağı bir düzenleme ile ortadan kaldırılamıyorsa, o noktada vakit geçirmeden profesyonel bir yardım alınması gerekmektedir. Bu yardım, çocukla yapılacak çalışmaların yanında, anne babanın konu ile ilgili bilgilendirilmesini ve yönlendirilmesini de sağlayacaktır.
Günümüzün önemli sorunlarından biri olan dikkat dağınıklığı, özellikle ilköğretime başlama dönemlerinde fark edilip ele alınırsa, daha kolay çözüme ulaşılabilir. Çocuğun gösterdiği davranışlara “ders çalışmaktan sıkılıyor, oyalanıyor, tembel ” gibi tanımlamalar yapıp gerçek neden gözden kaçırılabilmektedir. Burada anne babalara düşen görev, iyi bir gözlemci ve dinleyici olmaktır.